2012’nin sıcak yaz günlerinde ofiste, sonbahar hazırlığı icin yoğun bir sekilde çalışıyoruz. Üniversitelerin acılması ile birlikte gecen sene büyük basarı kazanmış üniversite programımızı yeniden baslatacağız. O günlerden bir gün, yöneticim beni odasına çağırdı ve Viyana’daki bir pozisyonu anlattı. Türkiye’den bir aday istediklerini ve beni önermek istediğini söyledi. (Ah bazı heyecanlı günler :)) Neden beni önermek istediğini ve benden beklentisini anlattı. Geleceğin neye benzeyebileceğini gözümde canlandırdı. (Bunun ne kadar mühim bir konuşma oldugunun o zaman farkında değilim.) Ben de çok uzun bir süre düşündüm – 1 gün